Bienal ve İstanbul 2012

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Hayallerimiz

Haber-Radikal

Prof.Dr. Haluk Gerçek hocamızın kaleminden:

Üzerinden tren de geçen köprüler

Başka söze ve hatalı adımlara gerek kalmıyor.
Hatalı kararlarla herşeyi mahfetmeden önce, bilimsel verilere tekrar bakmak yeterliyken, ...

24 Temmuz 2009 Cuma

Hızla büyüyen metropoller mercek altında - Urban Age

Haber-Yarışma

Kaynak: Radikal, "Bu yarışmada kazanan şehrin kendisi olacak"

Hızla büyüyen metropolleri mercek altına alan Urban Age projesi, bu yıl 100 bin dolarlık ödülünü İstanbul'dan bir çalışmaya verecek. Başvurular açıldı; bu bir açık duyurudur...
..
Urban Age’in, bu yıl üçüncüsü verilecek olan, 100 bin dolar tutarında bir de ödülü var.
Sao Paulo ve Mumbai’nin ardından bu yıl seçtikleri kent ise İstanbul.

Bu ödülle yapmak istedikleri, kentlerde sivil girişimin altını çizmek, bu gayretleri teşvik etmek, kent yönetiminde söz haklarının artmasına vesile olmak, velhasıl kentlerin biraz daha fazla sakinlerine benzemesini sağlamak.

20 Temmuz 2009 Pazartesi

Çarpıcı sayısal verilerle köprüler- 2009/7

Mevcut iki köprüyle yetinEmeyenlere*, tekrar tekrar toplu taşımacılığı öneririz..

Çünkü basit gözlemlerle de anlaşılacağı gibi;
özellikle köprüdeki mevcut trafiğin içindeki
her 100 araçtan
ANCAK 1'i otobüs, minübüs..

* Yani, özel araçlar keyfi boş koltuklarıyla gidip gelsin.. (?)

Diğer yandan insanımız tıkış tıkışta olsa otobüsü tercih edebilirken,
bir kısım kesim özel araç keyfini sürmekte israrlı kalmayı ve köprüleri en yoğun saatlerde de kendilerine hak bilmeyi sürdürürken..

Peki neden bu alışkanlıklarında, en yoğun saatlerde** trafiğe (özellikle KÖPRÜYE) çıkma konusunda diretip, kendilerine yeni köprüler yapılmasını isterler, bunu benim sadece toplu taşımacılığı kullanan kent ve trafik etiğime bakarak anlamam pek mümkün olamaıyor. O yüzden, çevremle tartışma yollarımı geliştirmeyi tercih ediyorum ve özellikle onlara da teşekkürü bir borç bilerek, çünkü farklı, hatta zıt görüşlerini benden hiç esirgemiyorlar.

Söylemimde ayrımcılık, kayırmacılık veya doğrudan yasaklarla*** değil, köprülerdeki çarpıklığı göstermek niyetiyle, öneriler getirmeye çaba harcıyor olduğumda; enerji tasarrufuna benzer yollar aklıma geliyor hemen.

İstanbul'a ve özellikle köprülere yönelik, yoğun saaatlerde bir trafiğe çıkmama anlayışı oluşmasını diliyorum. Hatta 34 plakalılara özgü bazı deneysel görüşler;
- Köprüden araçlarını paylaşarak geçmeleri.
- Sürekli boş koltuklu (gidip gelen) özel araçlara (yeni köprüler yaptırma pahasına sorunlar yaratmak yerine) esnek mesai tanımlamalarına olanak yaratılması. Böylece evlerine ve işlerine erken gidip gelebilme israrlarından biraz daha vazgeçmemelerini sağlama.

(24 saatin 20 saati istedikleri gibi köprü özel araçlarla geçişe zaten açık ve sanki bu geçişlerin maliyetleri parayla karşılanacakmış gibi de hala ücretli.
Ama hiç olmazsa, en yoğun 4 saatte köprüye çıkmak yerine başka bir işle uğraşamaz mısınız?
Örneğin; kentin trafiğinden uzak son kalan yeşil alanlarında, yani arabalarınıza nazaran daha doğal klimatik ortamlarda, hatta canlı müzik eşliğinde, onlara
ikramda bile bulunabiliriz. Bunu sanırım, Karayolları Gn.Md. veya İst. Büyükşehir Belediyesi yeni köprüler yapmaya kalkışmak yerine, daha çok desteklemeye değer bulacaklardır.)

Eminim sizlerin de (daha ciddi) önerileri olacaktır.

Kaynak : Google'da yazınız lütfen:
köprü sayısal istatistik trafik araç yolcu geçiş

* Özel araba meraklılarımız
** Trafiğin yoğun saatlere ort. bir örnek: 07:00-09:00 ile 17:00-19:00
*** Paris'teki Bel.Bşk.nın geliştirdiği uygulama örnekleri ile getirilebilecek dolaylı kısıtlamalar (taksilere, ..) (veya İst. topoğrafyasına uyarlanabilecek doğrudan bisikleti teşvik eden örnekler..)

17 Temmuz 2009 Cuma

3. Köprü Yerine Yaşam Platformu

Haber-Eylem

* Örnek girişimlerden "3. Köprü Yerine Yaşam Platformu"nun

öncülük ettiği bir eylem, cumartesi günü potansiyel güzergâh Sarıyer'de, saat 17.00'de yapılacak!

http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=233860

Gerçek doğal huzur için, tek başına 4 koltuklu boş arabalarla dolaşmaktan vazgeçip, yer yer toplu taşımayı tercih etmekten ve desteklemekten geçiyor.

(Karlı havalarda bile arabasını bırakamayan hemşehrilerimiz için, Paris ve Viyana'nın hatalı** adımlarını mı örnek alalım? Hatta onlar öncelikle o kadar da, toplu taşımayı geliştirmiş olmalarına karşın!)

Yığınla köprüler yapmayı önerenlerimizinde çıkacağı düşünülürse, ikizleştirmeyle başlayacak kalıcı çarpıcı tasarımlarla yeni köprülere karşı duran yaklaşımların yanısıra, bu sonsuz ihaleler, sokağa bizzat yürüyüşlerle* başlayacak doğal-bilimsel-toplumsal karşıt görüşlerle durdurulmalı.

(80 önc.B.içi bütünleşik sit alanı)nın önemini her geçen gün daha da hatırlatan işgaller, radikal önlemlerinde gerekliliğini bağırıyor artık!

Daha bilimsel ayrıntılar için: http://tezler.blogspot.com/

20.Temmuz.2009-P.tesi:

** Hatalı olduklarına dair görüşümü o cümle girişinde çizilen çerçeve içersinden alışkanlıklarımız bağlamında öne sürmüş olmama ve sonraki cümlede önceliğin toplu taşımacılığa verilmesinin bile durduramadığı karayolu tercihlerine yıkıcı ve zorunluymuşcasına seçişleri ele alan vurgulamama karşın, batıya hiç tartışmasız hayran bakanların ağırlıklı olabileceğini düşündüğüm Avrupa'yı çok gezip gören çevremce birazda haklı bir bakışla eleştirilip***, hafiften alaya alındım.
(Ne haddimeydi, benim Paris ve Viyana'ya hatalı demem.)

(Yeşiller partisinin Almanya'daki ağırlığına karşın, burada böylesi bir temsilin yabancısı kalındığı açıkça gözüküyor.)

Öyleyse şimdi ben, bir de bu Yeşil tercihli bağlamı hatırlatarak eleştirel bakışımı daha da genişletecek şekilde sürdürmeyi birazcık daha görev edinmeliyim diye düşünüyorum:

O yüzden alışkanlıkların ötesine geçip (yeşile hasret bırakılan doğa severlerden yana) bakışıma yabancı kalabileceklere de, konuyu biraz daha açıp genişletme özgürlüğünü kendimde görmeyi sürdürmek ve yine neredeyse 6'lı, 7'li evrenselleştirilmeyle ayyuka çıkarılabilecek "şu çoktan karikatürize edilmiş olması gereken" yığınla köprü fikrine -EVET diyenlere- karşı bence, bu HATALARdan artık ders alınması yönündeki israrımı korumak istiyorum:
  1. otomotiv sektörünü öne çıkarmak yerine, BATILIda olsa o ülkelerden ayrışacak açılımlar, sizce hiç mi önemli olamayacak?
  2. özellikle ülkemizde ve İstanbul'da karayolu gibi çevreyi her türlü (gaz, gürültü, kaza, ..) gibi yıkıcı tesirlerle kırıp geçiren seçimlerle mi sürekli muhatap kalacağız?
  3. 3 M$ kredi alındı diye (^arsa işgalleriyle) yayılabilirliğe sebep olacak böylesi büyük yatırımlara soru işaretiyle bakılması gerekmiyor mu? (Marmaray'da tek taraflı Japonlara bırakılan ihaledeki krediye karşılık fahiş fiyat hatalarından da mı ders alamıyorsunuz?)
  4. peki iklim değişikliğinin sebebi olan şu karbon salınımlarını azaltıcı önlemleriniz ne zamana kalacak?
  5. ^ÖZEL araba sahibi olmayı bu kadar teşvik etmek niye sizler için elzem, alışkanlıklarınızı biraz olsun değiştiremiyorsunuz diye, seçimlerinizle herkezi mi kurban etmeyi sürdüreceksiniz ?
  6. Yoksa, Enerji tasarrufu önlemlerini daha bilinçlenerek kullanmayada mı tepki göstercek siniz?
  7. Enerji gereksinimlerimiz yersiz kuulanımlarla arttıkça, kayıp-kaçak oranlarımızı düzeltmenin önlemleri yerine, durmadan doğa yıkımlı baraj yapımınıda mı destekleyeceksiniz?
  8. Belki de aslında, dahada yıkıcı olduğunu Çernobille karşın çoktan unuttuğumuz nükleer enerjiye buyur demiş olmadan yanasınız?
  9. Ekolojisi kendine has özelliklerine karşın, Boğaziçi'nde 1980 sonrası görülen işgallere niye bu kadar körüz ve ortak mesire alanlarımızı, dağa katliamına ve görüntü kirliliğine mahkum ediyoruz?
  10. Öncelik alması gerekn toplu (ve özellikle raylı) taşıma olanaklarını ıskalıyışlarımız yeterince açık bir şekilde hatalı değil mi?
  11. Plaka okuma sistemlerine karşın, şimdide plakaların çalınarak köprüden geçişlerde bile kullanılabildiği bir şehirde^, çözüm olarak gişelerde hala sıra dayağı gibi kuyruklara mı layik kalacaksınız? (Siz daha iyi bilirsiniz...)
  12. ^sosyo-ekonomik gerçeklerimiz göz ardı edilerek, alınan kararlar sizlere yeterince geçici ve yıkıcı gelmiyor mu artık?
  13. Üniversitelerimizin ve (TMMOB) Müh.-Mim. Odalarımızın onca bilimsel çalışma ile ortaya koyduğu yerinde ve geçerli toplu taşımacılık görüşlerini hiç mi dikkate almayacak sınız? (O zaman daha ne diyelim sizlere..)
  14. Peki son olarak hukuk ne olacak? Üstelik ‘Kanunlara aykırı’ - Radikal:

    3. Köprü Yerine Yaşam Platformunun eylemleri daha sonra da sürecek, hatta hukuki boyuta taşınacak. Çünkü muhalif grup, yeni köprünün İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 15.11.1995 tarih ve 7755 numaralı kararına, İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’na, Türkiye’nin de taraf olduğu 1972 tarihli Paris, 1979 Bern, 1992 Rio gibi sözleşmelere ve Avrupa Kentsel Şartı’na da aykırı olduğunu söylüyor.

*** Tartışma Metni:

Cumhur Kocalar 3.köprü ihalesine, 2.tüp (karayolu) geçite kim durun artık diyecek?


Murat Colakoglu:
Kimse dur demesin zaten. İçinden su akan şehirleri incele hangisinin iki yakası iki köprü ile bağlanmıştır? Paris en az 6 köprü, Viyana 6 köprü...
Yerini ve mimarisini tartışsınlar ama "yapılsın mı" yı tartışmak İstanbul'da yaşayanlara haksızlık. Kalabalık bir şehir ve iki köprü yetmiyor. En az iki köprü ve alt geçit daha gerekir. Istanbul'da huzurlu yaşayabilmemiz için.
Cu, 14:40

Alpay Alkan :
bence öncelikle bu köprülerin tarih sırasına göre ikizleştirilmesi çok etkili ve daha kolay olacaktır.
Cu, 15:31

Cumhur Kocalar:
Sevgili Dostlar, (işte öncelikli yanıtım:)

* C.tesi 17:00de Sarıyer'deki buluşmada,(bisiklet etaplı) vurguyla boğazın bütünsel korunmasına yakışır tüm köprü karşıtı hareketleri destekliyorum.

http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=233860
Cu, 16:21

Cumhur Kocalar :
MÇ için;

Huzur tek başına 4 koltuklu boş arabalarla dolaşmaktan vazgeçip, yer yer toplu taşımayı tercih etmekten ve desteklemekten geçmiyor mu, birazda?

Kar da bile arabasını bırakamayan hemşehrilerimiz için, Paris ve Viyana'nın hatalı adımlarını mı örnek alalım?

Hatta onlar öncelikle o kadar da toplu taşımayı geliştirmiş olmalarına karşın!
Cu, 16:22

Cumhur Kocalar :
AA için;

MÇ gibi ileride (6ız 7izleştirilmişte olsa) yığınla köprüler yapmayı önerenlerimizde çıkacağı düşünülürse, çarpıcı tasarımlarla köprülere karşı duran yaklaşımların yanısıra, bu sonsuz ihaleler, sokağa bizzat yürüyüşlerle* başlayacak doğal-bilimsel-toplumsal karşıt görüşlerle durdurulmalı.

(80 önc.B.içi bütünleşik sit alanı)nın önemini her geçen gün daha da hatırlatan işgaller, radikal önlemlerinde gerekliliğini bağırıyor artık!
Cu, 16:23 ·

Murat Colakoglu :
Söylediklerinöylediklerin köprülerin hatası değil, köprülerin iyi planlanamayıp iyi yönetilememesidir. Tepkinizi daha iyi yönetim için koysanız daha hayırlı bir sonuç elde edersiniz. Paris ve Viyana'nın hatalı adımlarından bahsetmek herhalde dünyada bir tek sana nasip olmuştur. Kocaman bir alkışı hakettin. :)

Yollar köprüler, trenler, metrolar, otobüsler, arabalar bisikletler, yayalar büyük bir şehrin vazgeçilmezidir. Heleki ortasından su geçiyosa köprüler elzemdir. Hepsi dengeli bir bütün içinde şehire yayılmalıdır ve şehrin güzelliğidir. Istanbul'u iki köprüye mahkum eden zihniyete süper karşıyım. :)
Cts, 00:09

Cumhur Kocalar :
MÇ'ciğim; tepki koymuyor, yapılmaması gerektiğini tüm Müh-Mim.odaları ile birlikte bilimsel olarak şart koşuyorum! (İçinden çift yönlü su akışı olan ekolojisi kendine has-TI ve yalı mimarileri dünyada tek-Tİ) 32 km'lik bir dünya incisinden söz ettiğimizi sanıyordum.. İST.da 1-2 araba ve jip için layik gördüğün; EVET çoktan karikatürize olmuş O uyg. örneklerini vb.ni, herşeyde olduğu gibi aynen alıp, yersiz benzeşimlerle tekrar edercesine ve sıradan atışmalarla yüreğimize bir hançer gibi geçirmeye çalışmak yerine; -->Cts, 00:50

zaten diğer yandan geçerli karşılaştırmalı yaklaşımlarla ama belki sadece ne Paris, ne Viyana ile özellikle yukarıdaki zihniyetle takılı kalmadan; hataları göz göre göre seçilen bu yönEtimlerin ötesine geçip; bir de önce şu vazgeçemediğimiz kendi kullanım tercihlerimizi inceden inceye sorgulayabilseydik keşke diyorum. (Hatta çok kilo aldıysak, arabaya değil de birazda sağlığa dikkat etsek..) Bunlar şAkA, ama köprü yerine, kesilen ağaçlar için biraz da YAYA kalmalıyız diyorum..
Cts, 00:50

http://kulturtabiat.blogspot.com/

Çizginin gücü

Popüler Yayınlar

Boğaz'da geçmişe yolcuuk

Milliyet Gazetesi - Türkiye haberleri

Telif hakları

cumhurkocalar@gmail.com İstanbul, Türkiye

Tüm sitelerde telif hakları saklıdır.

Bu veb sitesinde yayımlanan yazılar bu sitedeki orijinal linki verilerek kaynak gösterilmek ve yazarının adı mutlaka belirtilmek kaydıyla, ayrıca bir izin almadan internet üzerinden elektronik ortamda kullanılabilir. Yazıların basılı ortamda kullanımı için yazar izni gereklidir.